Kulağımda melodiler var yalnızca…
Küçük hüzünler, bazen umutlar fısıldayan…
Diyor ki,
“şüphesiz, aşk için çok gururluyum”
Lykke Li devam ediyor,
“sanırım ufacık bir damlayım, ufacık
senin için aşkta ufacık bir damlayım…”
senin için aşkta ufacık bir damlayım…”
…
Ve…
Vazgeçtim ben…
Anlaşılmayı beklemek çok küstahça artık...
Hayalini dahi kuramayacağım kadar ütopik bir gerçeklikte
birinin ruhuna dokunabilmek.
O yüzden
bazen Pessoa’nın satırlarında, bazense Lykke Lİ’nin sesinde var olabiliyorum
yalnızca…
…
Yaşamaya mecbur edildiğim hayattan doğmuş zavallı umutlarım benim...
İstemeden
varım, istemeden öleceğim.
Olduğum şeyle olmadığım şey arasında, hayal ettiğim
şeyle hayatın beni yaptığı şey arasında bir boşluğum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder